2 önceki yazımda basit bir hesap yapmıştım(bkz.-Bağımsızların Durumu).Tahminlerle AKP Cumhurbaşkanı'nı seçmek için toplanması gereken milletvekili sayısı olan 367'yi yine bulamıyordu.Ancak MHP Genel Başkan'ı Devlet Bahçeli AKŞAM Gazetesi'ne oylama günü parti olarak Genel kurula gireceklerini söyledi.Oysa bizim gibi herkes seçim sonuçlarını televizyondan izlerken bir şehirdeki CHP ve MHP milletvekili sayısını toplayıp "Aha, olley, işte burada bu kadar kişiyiz!!" dedi.Bu birleştirme düşüncesinin nedeni ise seçimin başbakan seçme değil de ,AKP'nin meclisteki nüfuzunu azaltma, seçimi olması niteliğiydi.Yoksa kimse durup dururken MHP ile CHP'yi aynı kefeye koymaz.Peki MHP'nin AKP iktidarının Cumhurbaşkanı seçmesi için katılması gereken milletvekili sayısını kılpayıyla kaçırmasına rağmen oylamaya katılmasının nedeni ne olabilir?Belki mecliste kalıcı olmak için geleceğe bir yatırım yapmaya çalışmış olabilir ya da ileride "Bakın biz demokrasiye saygılıyız!" şeklinde zırvalayabilmek için yapmış olabilir.Ama altından daha tehlikeli bir şeyler çıkabilir.Devlet Bahçeli'nin :
"Başbakan, aramak için biraz erken davrandı. Hem de tavırlarını samimi bulmuyorum. Seçim kampanyası sırasında Başbakan bize “Meclis’te bile selam verilmez bunlara” dedi. MHP’yi DTP ile aynı kefeye koydu. Başbakan şimdi ak bir sayfa açtığını söylüyor ama daha önceki kara sayfaların hesabını ne yapacağız. Şimdi biz bekliyoruz. Bakalım Sayın Başbakan’ın Meclis’teki tavırları ne olacak. Ancak ben bu süreçte Başbakan’ı aramayacağız."
sözlerine göre AKP ile bir yakınlık peşinde olmadıkları anlaşılıyor.Peki amacı neydi.Tahminime göre eğer cumhurbaşkanı yine seçilemezse 2 seçenek vardır, ya referanduma gidilecektir ya da Genel Seçim yeniden yapılacaktır.Ve eğer Genel Seçim'e gidilirse halkın cezalandırmayı ilk düşüneceği parti büyük ihtimal MHP olacaktır.MHP'de tabii ki böyle bir şey olmasını istemez.70 milletvekiliyle meclise girmeyi başardıktan sonra Devlet Bahçeli'nin bu kadar ince hesap yapmasını yadırgamıyorum.
Sonuç olarak yeni cumhurbaşkanımız meclisin ilk toplantılarından birinde seçilecek.Bakalım yeni cumhrbaşkanımıza içte içe "Cumhurbaşkanı" diyebilecek miyiz?Cumhurbaşkanı makamı lekelenecek mi?Şu an için öyle gözüküyor.Ama burası "Türkiye" ne olacağı belli olmaz.
NOT:Alıntıdır
0 Comments