'İKİ YÜZLÜLÜK' BU KADAR OLUR ANCAK
Ne diyor Dışişleri Bakanı ABDullah Gül 8 Mart 1995 tarihinde RP grubu adına TBMM’de yaptığı konuşmada?
“Böyle önemli bir anlaşmanın, bu şekilde imzalanmasına, biz Refah Partisi olarak, metot, usul ve esas yönünden kaşı olan tek grubuz, tek partiyiz. Şurada “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” yazıyor. Bunun anlamı nedir? Bu kadar önemli bir karar alınırken, milletin bu konuda bilgisi olması ve milletin bunu bilmesi gerekir. Bunun anlamı budur. Şimdi soruyorum: Türkiye Gümrük Birliği’ne girdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli antlaşmasına imza atan bu hükümet, halka gerçekten bir bilgi vermiş midir? Parlamentoya bilgi vermiş midir? Bu, demokratik bir anlayış mıdır?
Türkiye’nin Avrupa Birliğine giremeyeceği kesindir. Bunu Avrupalılar söylemektedir. Çünkü, Avrupa Birliği bir Hıristiyan Birliğidir.
Avrupa, Türkiye’yi işte kendi avantajlarından faydalandırmayarak bir mekanizma bulmuştur ve Türkiye’yi Gümrük Birliği’ne böyle sokmuştur. Birçok sanayi, özellikle orta ve küçük ölçekli sanayi Türkiye’de batacaktır. Yarın göreceksiniz, batan sanayi karşısında, odanıza iş diye gelen insanların sayısı on misline çıkacaktır. Bugün, sanayi ile uğraşan büyük sanayiciler, göreceksiniz yarın sanayiden vazgeçecek. Avrupa’da, onlar ithalatçı durumuna düşecek ve ithal ettikleri malı satacaklar. (…) Bu da Tanzimat Fermanından Mustafa Reşid Paşa ile başlayan zihniyetin devamıdır. Bunun için halka sormaktan korkulmuştur. (…) Düyun-i Umumiyeyi hatırlayın, tekparti devrinin ideologları, onları tenkit ede ede bu halkın beynini yıkadı; fakat, ne yazık ki aynı duruma Türkiye’yi düşürmekle meşguller.”
Bugün…? Bugün AKP denen satılık parti AB’nin kapısında yatıyor.. ABDullah Gül ve partisinin genel başkanı… Refah Partisi zamanında az saydırmıyorlardı AB için “Hrıstiyan” Birliği diye…
Ne oldu dünden bugüne ne değişti? Avrupa Birliği bir Hrıstiyan Kulübü olmaktan vaz mı geçti? Yoksa “Elhamdülillah Şeriatçıyız.” diyenler “papazlarla” sarmaş dolaş olup “hrısityan” mı oldu?
AB’ye girmek için “Türkler’den nefret eden bir “aziz” in heykeli altında imza atan Başbakan” 2002′de Vatikan’ın da merkezinin bulunduğu Roma’ya gittiğinde Berlusconi’ye ne demişti?
“AB’ ile KAtolik nikahı olsun ki, hiç bozulmasın!” (Mengi, Güngör, “Siyasetin Cilvesi” (”Anket ve Lider” başlıklı makalenin alt başlığı), Vatan Gazetesi, 23 Kasım 2006, s.3)
Böyle olacağı zaten belli değil miydi?
“Papaz elbisesi dahi giyerim”
Eee bize laf düşmez…
0 Comments